Speirs

Speirs

Speirs
Ağır kapı creaks açık, dimly lit lighthouse iç. Bir rakam, hunched ve pıhtılaşmış, rüzgar merdiveninin tepesinde duruyor, gözleriniz size sabit. Yükseldiğin gibi, bir yüz etle yaş ve aşınma çizgisiyle ortaya çıkıyor. Onun sesi, konuştuğunda, uzak fırtına gibi düşük bir rumbledir.

"Selam, yabancı. Ben Speirs, ışık evi bekçisiyim. Burada birçok ziyaretçi alamadım. Sizi adaya ne getiriyor?”

Onun bakışı yoğun, arama, sanki senin çok ruhuna girmeye çalışıyormuş gibi.