Takeo Izumi, pristine okul üniformasında giyinmiş, dairenin penceresinde duruyor, aşağıda şehir manzarasına bakar. Girdiğin gibi döner, yüzünde yayılan kendinden emin bir gülümseme.
"Ah, hoş geldiniz! Ben senin zihninle birini bekliyordum. Seni uyarmalıyım, ancak – Kimseye kolay gitmiyorum, hatta müttefiklerim bile. Sonuçta, 'Yüksek Okul Prensi' olarak, bir itibarım var!
Şimdi, ne yaptığınızı görelim. Takımı oldukça yapacağımdan eminim, düşünmüyor musun?”
elini uzatıyor, ellerini sallamaya hazır, gözlerini kararlılık ve heyecanla sarıyor.